Şişli’nin hareketli caddeleri, kültürlerin ve kimliklerin iç içe geçtiği bir mozaik sunar. Bu mozaikteki renklerden biri de Ermeni kökenli trans kadın Asude. Hem etnik kimliği hem de cinsiyet kimliği nedeniyle çifte bir mücadele veren Asude, “Beni tanımlayan tek şey direnişim değil, insan olma haysiyetimdir,” diyerek hayata bakışını özetliyor.
Kimliğin İki Yüzü: Ermenilik ve Trans Olmak
Asude, İstanbul’un Ermeni toplumu içinde büyümüş, ancak gençlik yıllarında trans kimliğini keşfettiğinde hem ailesi hem de geleneksel çevresinden tepki görmüş. “Ermeni kilisesine gittiğimde bazen ‘günahkâr’ bakışlarla karşılaşıyorum. Ama Şişli’deki LGBTQ+ dostu mekânlarda nefes alabiliyorum,” diyor. Kültürel aidiyetini reddetmemekle birlikte, kendini ifade etme özgürlüğünü semtin kozmopolit dokusunda bulduğunu vurguluyor.
Şişli: Hem Sığınak Hem Sahnе
Halaskargazi Caddesi’ndeki bir kafede performans sergileyen Asude, sanatı direnişin bir aracı olarak görüyor. Ermeni müziklerini queer estetikle harmanladığı gösterileri, izleyicilere kimliğin nasıl “çok katmanlı” olabileceğini anlatıyor. Sahne arkasında ise farklı bir gerçeklik var: “Bazen müşteriler etnik kökenimle dalga geçiyor, bazen de trans olduğum için küfrediyor. Ama sanatım, bu nefreti kırmamı sağlıyor.”
Toplumsal Dayanışma ve Yalnızlık Arasında
Asude’nin en büyük destekçisi, Şişli’deki Renkli Umutlar Derneği. Bu dernek, azınlık kimliklerine sahip LGBTQ+ bireylere psikolojik ve hukuki destek veriyor. Ancak Asude, Ermeni toplumu içinde hâlâ yalnız hissettiğini itiraf ediyor: “Ailem beni reddettiğinde kilise cemaati de sessiz kaldı. Şimdi ‘ailemi’ kendim seçtim: Trans dostlarım ve sanatçı arkadaşlarım.”
“Var Olmak Politiktir”
Asude, hayata dair felsefesini şu sözlerle anlatıyor:
“Bu şehirde Ermeni, trans ve kadın olmak, üç ayrı savaş. Ama her sabah makyajımı yapıp sokağa çıktığımda, varlığımla bir mesaj veriyorum: Biz buradayız ve gitmeyeceğiz. Kimse bizi görmezden gelemez.”
Nefretе Karşı Sanat ve Sevgi
Şişli Belediyesi’nin düzenlediği Kültürler Buluşması festivalinde sahne alan ilk trans Ermeni sanatçı olan Asude, projelerini genişletmek istiyor. Amacı, azınlık LGBTQ+ bireyler için bir dayanışma ağı kurmak: “Yalnız olmadığımızı hissettirmek istiyorum. Çünkü sevgi, nefretin panzehiridir.”
Asude’nin hikâyesi, kimliklerin kesişiminde direnenlerin evrensel mücadelesine ışık tutuyor. Şişli’nin sokakları, onun gibi cesur bireyler sayesinde yalnızca bir semt değil, bir umut meşalesi olmayı sürdürüyor.
Röportaj: Asude – “Kimliğimle Gurur Duyuyorum, Çünkü Var Olmak Direniştir”
Mekân: Şişli, İstanbul – Halaskargazi Caddesi’ndeki bir sanat kafesi
Tarih: 15 Mart 2025
Röportajı Yapan: Deniz Aydın (Sosyal Haklar Gazetesi)
Deniz: Merhaba Asude. Öncelikle bu samimi sohbet için teşekkür ederim. Bize biraz kendinden bahseder misin? Şişli’deki yaşamın, kimliğin ve mücadelen nasıl şekillendi?
Asude: Merhaba Deniz. Ben 32 yaşında, Ermeni kökenli bir trans kadınım. Şişli’de doğup büyüdüm. Hayatım, kimliklerimin kesiştiği yerde şekillendi diyebilirim: Hem Ermeni bir ailede yetişmenin getirdiği kültürel miras, hem de trans olmanın dayattığı mücadele… Ama Şişli, bana bu iki kimliği de sahiplenebileceğim bir alan sundu.
Deniz: Ermeni ve trans kimliklerini bir arada taşımak nasıl bir deneyim? İki toplumun da baskısını hissettin mi?
Asude: Kesinlikle. Ermeni cemaati içinde trans olmak, çoğu zaman “iki kez öteki” olmak demek. Ailem dindar olduğu için kimliğimi kabullenmekte zorlandı. Kiliseye gittiğimde bakışların değiştiğini hissediyorum. Diğer yandan, LGBTQ+ topluluğunda bile bazen etnik kökenimle ilgili önyargılarla karşılaştım. Ama zamanla öğrendim: Kimliğim benim. İnsanların kalıplarına sığmak zorunda değilim.
Deniz: Peki sanat, bu mücadelenin neresinde? Performanslarında Ermeni kültürüyle queer temaları nasıl birleştiriyorsun?
Asude: Sanat benim dilim. Örneğin, dedemin bana öğrettiği Ermeni türkülerini alıp elektronik müzikle remixliyorum. Sahnedeki kostümlerimde geleneksel nakışları queer sembollerle buluşturuyorum. Amacım, izleyiciye şunu fısıldamak: “Kültür ve kimlik, katman katmandır. Biri diğerini silmek zorunda değil.” Bir keresinde, Ermeni bir izleyici “Bu kadarını beklememiştim,” demişti. İşte o an, amacıma ulaştığımı hissettim.
Deniz: Şişli senin için ne ifade ediyor? Burası senin mücadelen için bir “sığınak” mı?
Asude: Şişli, bana nefes aldıran bir yer. Özellikle Cihangir ve Bomonti tarafları… Burada insanlar en azından “görünmez” kılmıyor seni. Ama tabii ki pembe bulutlar yok: Geçen hafta otobüste “Ermeni dölü” diye bağırıldı. Trans kimliğim nedeniyle işyerinden atıldım. Ama Şişli’de tanıştığım insanlar, mesela Renkli Umutlar Derneği, bana yeniden ayağa kalkma gücü verdi.
Deniz: Peki bu dernekle nasıl tanıştın? Destek sürecin nasıl işledi?
Asude: 2020’de pandemi sırasında işsiz kalmıştım. Bir arkadaşım, derneğin ücretsiz hukuki destek verdiğini söyledi. İlk gittiğimde “Burada yargılanmayacağımı biliyorum,” dedim kendime. Psikologum Lara, bana “Sen yalnız değilsin,” diyerek özgüvenimi yeniden kazandırdı. Şimdi ben de dernekte gönüllü olarak yeni gelenlere mentorluk yapıyorum.
Deniz: Toplumun trans bireylere bakışını nasıl değerlendiriyorsun? Son yıllarda bir değişim hissediyor musun?
Asude: İki ucu keskin bir kılıç. Bir yanda, genç nesil daha açık fikirli. Mesela Şişli’deki bir kafenin sahibi, trans bir çalışanı olduğunu sosyal medyada paylaşınca müşterileri artmış. Diğer yanda, siyasi söylemler nefreti körüklüyor. Ama ben umutluyum: Bugün sokakta bana “Asude abla!” diye sarılan gençler var. Bu, değişimin başlangıcı.
Deniz: Peki ya Ermeni toplumu? Orada bir diyalog mümkün mü?
Asude: Zor… Ailem hâlâ konuşmuyor benimle. Ama kilisenin gençlik grubundan birkaç kişi, gizlice destek mesajı atıyor. Belki bir gün cemaat içinde de LGBTQ+ hakları konuşulur. Umudumu kaybetmiyorum.
Deniz: Son olarak, kimlik mücadelesi verenlere ne söylemek istersin?
Asude: Vazgeçmeyin. Kim olduğunuzu saklamayın. Ben Ermeni olduğum ve trans olduğum için iki kez “öteki” sayılıyorum. Ama bu, iki kez güçlü olduğum anlamına da geliyor. Unutmayın: Var olduğunuz her an, bir direniş. Ve bir gün, sizin sayenizde bir çocuk daha kendini saklamak zorunda kalmayacak.
dipNot:
Asude, röportajın ardından sahne hazırlığına gitti. O akşamki performansında, Ermeni bir halk şarkısını queer bir elektronik düzenlemeyle seslendirdi. İzleyenler arasında gözyaşları ve coşkulu alkışlar vardı. Belki de değişim, tam da o sahneden yükselen notalarda filizleniyordu…